silgiSİZ

Pazartesi, Ekim 02, 2006

Kapak Konusu : UYKU



Uyku; dış dünyalara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliyin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumudur. Bu tanım TDK nın bir ifadesi. Her kelimemizde olduğu gibi mecaz anlamıda olsa biz işin özüyle ilgileneceğiz.

Her yönüyle ilginç bir hadise olduğu için kapak konumuz vede ilk yazımız olarak konuyu hepimizin sevdiği birşeyden seçmek istedim. Çokça ihtiyaç duyduğumuz ancak haftasonları özlemimizi giderdiğmiz vazgeçemediğimiz bir gerçek uyku.

Bu konu insan hayatı için nekadar normal olsada bir bilmin konusu olmuş, bu başlıkta bir çok araştırmaya akademisyenler imza atmıştır. Sizler için bu konuyu biraz kurcaladık, hergün ihtiyaç duyduğumuz bu gerçek hakkında sizlerle birkaç bilgiyi paylaşalım.

İnsanların %75 inin 7-8 saat uyuduğu, ülkemizde 6 saatin altında uyuyanların oranının %10 civarında olup, 8 saatten fazla uyuyanların ise %15 dolaylarında seyrettiği bilimsel bir araştırma neticeleridir. Yapılan araştırmalarda uykunun genetik bir geçiş olduğu ispatlanmış ve tek yumurta ikizlerinin uyku yapılarının ve saatlerinin birebir aynı olduğu ile kanıtlanmıştır.

Aslında uykunun 3 fazdan oluştuğunu söylüyor bilim adamları. 1. ve 2. fazlar daha yüzeysel iken asıl uyku denilen REM dönemi olarakta bilinen ''yavaş uyku'' dönemidir. Uzun uyuyanlar ile az uyuyanların uyku yapılarıda birbirinden farklılıklar gösterir. Cok uyuyan kişi sadece 2.faz donemini daha uzun tutar. Yoksa asıl uyku denilen REM döneminde bir değişiklik olmamaktadır.

Az uyuma isteğini, kişilerin gayretleri ile saglıklı bir vücud için 4 saat civarına çekilebilir. Daha aşağıya çekilmesi fonksiyonel bozukluklara (odaklanamama, anlayış zayıflığı, dalgınlık, halsizlik gibi) sebep olaktadır. Bunların hepsinin yanında ''uyku pozisyonları'', ''uyku bozuklukları '' gibi ana başlıklı konular hakkında çok araştırmalar sözkonusudur.

Biz cok derinlere girmeden sizlere sadece kapıları araladık. Fakat bana bu araştırmada ilginç gelen '' Turk Uyku Araştırma Derneği '' nin olmasıdır. Bu konuda böyle bir etkinlik fazlasıyla şirin ve enteresandır bana göre. Ayrıca uyku bozukluğu olanlar içinde küçük bir sürprizim olacak linkte.

Bütün bunların yanında vazgeçilmez bir gerçek olan uykuyu daha etkin kullanmamız gerektiği bir gerçek. Böylece gelişmek için, okumak için, üretmek için ve iletişim kurmak için en azından kendimizi ve çevremizi iyileştirmek için zaman kazanmış olacağız. Geri kazanımı olmayan ve çağımızın en kıymetli kavramı olan zamanı iyi değerlendirmek gerek. Saygılarımla...

0 comments:

Yorum Gönder

<< Home